Bozokta Açan Nilüferler
Hazırlayan: Semanur Kalaycı & Mehmet Yiğit
Yozgat’ın kalbinde yer alan Bozok Üniversitesi...
Yozgat’a geldiğim ilk günü dün gibi hatırlıyorum. Hayallerim, korkularım, endişelerim ama en çok ta umut doluydu içim. Hayalini kurduğum üniversite hayatı, burada başlayacaktı. Kendimi geliştirmek, yeni insanlarla tanışmak, geleceğe dair adımlar atmak, her gencin hayalidir. Ama gün geçtikçe anladım ki üniversite sadece ders görmekten ibaret değilmiş; hayatla verilen bir sınavmış ya bu sınavı geçer başarılı olursun ya da oturup bir kenarda ağlar durursun. Ama ben Bozok’ta açan nilüfer olmayı tercih ettim. Gelişmek bir şehirle veya bir üniversiteyle değil insanın kendi içinde olan bir şeymiş. Geleceğe dair her gençte olduğu gibi benim de içimde korkularım, endişelerim var. Mezun olunca ne yapacağım? Diplomam sadece duvarda asılı mı duracak? Bu düşünceleri bir kenara bırakıp, yaşadıklarım, öğrendiklerim sayesinde hayata karşı bir duruş edindim. Bozok’u keşfetmeye her geçen gün daha da devam ettim. Tabi her şey bu kadar pembe görünmüyor. Bozok üniversitesi her geçen gün gelişiyor, kendini daha da çok yeniliyor. Ama gelişmek ya da yenilenmek bazen yetmiyor. Eğitim kalitesi hala ciddi sorunlar barındırıyor. Akademisyen yetersizliği hissediliyor öncelikle bazı bölümlerde. Kütüphaneye gittiğimde yetersiz olan kaynaklar, fakülte içerisinde olan sosyal alanlarımız sınırlı, oturma alanlarımız, etkinlikler, kulüpler insanların üstten bakışları ve birçok şey daha bizi umutsuzluğa sürüklemeye devam ediyor...
Üniversiteye geldiğimde aklımda olan ilk soru mezun olunca ne yapacağım? 2. senemdeyim ve hala daha bu soruya bir cevap bulamadım. Bölümünden mezun olduktan sonra iş bulabilecek miyim bilmiyorum. Her geçen yıl binlerce kişi mezun oluyor, gelecek kaygısı her gencin aklını meşgul ediyor. Ne kadar çabalasak ta bazen bir boşlukta sürükleniyormuş gibi hissediyorum. Ama gene de çok güzel danışman hocalarım, dostluklarım ve küçükte olsa bu şehirde kendime dair bulduğum güzellikler... Şehir küçük olabilir, Bozok küçük olabilir ama içimizdeki umutlar her zaman büyük kalacaktır. Nilüferler açmaya, Bozok güzelleşmeye her zaman gelişmeye devam edecektir. Umudunuzu hiç bir zaman kaybetmeyin. Bu yaşlarımıza bir daha gelmeyeceğimizi unutmayalım.